Efe&Aslı Aşkı Fan Club
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Gerçek AŞK Tek EFSANE..!!
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Efe-Aslı sevgililer günü senaryosu...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
apple-core
Süper Moderatör
Süper Moderatör



Mesaj Sayısı : 8
Yaş : 37
Ruh Hali : Efe-Aslı sevgililer günü senaryosu... Acili10dk7
Kayıt tarihi : 06/10/08

Efe-Aslı sevgililer günü senaryosu... Empty
MesajKonu: Efe-Aslı sevgililer günü senaryosu...   Efe-Aslı sevgililer günü senaryosu... Icon_minitime1Cuma Şub. 06, 2009 6:25 pm

Arkadaşlar hazır okulum kapanmış boş boş oturuyorken senaristlerimizin atlamamasını umduğum özel bir gün ile ilgili senaryo yazmak istedim. Umarım beğenirsiniz...

Efe&Aslı sevgililer günü senaryosu…

Yıl 2009 aylardan Şubat... Ayın 13ünde yarının sevgililer günü olduğunu bilen Efe, yarın için Aslı’ya ne alacağını düşünür. Orijinal adam olduğu için orijinal bir fikir bulmak ister ama sevgililer gününü genelde sıradan bir gündür. Herkes sevgilisi ile geçirir ve hediyesini bekler... Bu fikir Efe’ye çok sıradan gelir. Bu nedenle Aslı’ya büyük bir sürpriz yapmaya karar veriri. Bunun için öncelikle yarının sevgililer günü olduğunu unutmuş gibi davranmaya karar verir. Efe dükkanda kara kara düşünürken uzaktan Aslı’nın geldiğini görür. Hemen telefonuna sarılır ve telefonla konuşuyormuş gibi yapar. Derken Aslı içeri girer ve Efe’nin kiminle konuştuğunu anlamaya çalışırcasına yüzüne bakar;

Efe: Tabii Salih Bey, memnuniyetle. O zaman yarın akşam görüşürüz. İyi günler. (Telefonu kapatır)
Aslı: Canım kim o?
Efe: Sorma bebeğim ya yeni bir iş bağlıyoruz. Bir şirketin personellerine 300 kişilik yemek hazırlayacağız eğer işi bağlarsak. Şirketin patronu da yarın akşam toplantıya çağırdı. Valla ne yapıp ne edip bu işi almamız lazım.

Aslı, yarının sevgililer günü olduğunu hatırlar ve sorar;

Aslı: Yarın mı?
Efe: Evet güzelim ya gideyim de güzel bir takım elbise ayakkabı falan alayım bari yarına kadar. Gelecek misin benimle?
Aslı: (Üzgün bir şekilde) Yok canım benim okula gitmem lazım şimdi, yarım saatliğine uğradım dükkana.
Efe: Tamam o zaman birlikte çıkalım ben seni bırakırım okula.
Aslı: “Tamam” der ver çıkarlar...

Aslı, derste hep bunu düşünür ama içinden “Efe unutmaz” diye geçirir hep ve kendi yapacağı sürprize odaklanır. Orijinal Efe’sine orijinal bir sürpriz yapması gerektiğini düşünür. Ama ne yapacağına bir türlü karar verememiştir. Derken akşam olur. Aslı, Efe’nin ağzını yoklamak için arar;

Efe: Efendim güzelim.
Aslı: Ne haber canım?
Efe: İyilik ne olsun oturuyorum öyle.
Aslı: Hmmm... Ne yaptın aldın mı takım elbise falan?
Efe: Evet aldım. Biraz uğraştırdı beni ya işi almamız lazım diye baya bir ince eledim sık dokudum bezdirdim Beyza’yı da.
Aslı: Beyza mı?
Efe: Hııhıı...
Aslı: Beyza kim ya?
Efe: Tezgâhtar kız.
Aslı: Tezgâhtar kız mı? Oh oh... Biz beyefendi takım elbise bakmaya gitti diyoruz o tezgâhtar kızlarla muhabbet etmeye gitmiş.
Efe: Ne muhabbeti güzelim ya içerde 3 saat kalınca mecburen biraz sohbet-muhabbet ediyorsun yani...
Aslı: 3 saat mi? Yuh ya 3 saatte takım elbise mi aldın?
Efe: Evet sevgilim ya seçemedim ne yapayım ben de Beyza’dan falan yardım aldım işte. Sana gel dedim o kadar.
Aslı: Keşke gelseymişim ya. Bilsem derse falan gitmezdim zaten.
Efe: Aman da aman sevgilisini de kıskanırmış...
Aslı: Kıskanırım tabii ya haksız mıyım? Ben Mehmet’le 3 saat aynı ortamda sohbet ettim desem ne dersin sen beyefendi?
Efe: Mehmet kim be?
Aslı: Hiiiç, sınıftan bir arkadaş.
Efe: Sınıftan bir arkadaş mı? Numarası kaç o arkadaşın ver bakayım sen biraz da onunla sohbet edeyim sohbete doymadım zaten bugün.
Aslı: Doymadıysan git Beyza’yla konuş. Almadın mı numarasını.
Efe: Aldım ama tam arayacaktım baktım ki listenin başında Aslı diye bir kız var. “A” harfi ya ondan ilk o var herhalde.
Aslı: Bana bak hala “Aslı” diye mi kayıtlı ismim.
Efe: Evet ne olacaktı ki? Aslı değil miydi senin ismin?
Aslı: Pislik! İnsan “Aşkım” “Sevgilim” falan diye kaydeder.
Efe: “Kuzu” diye kaydetmediğime dua et sen.
Aslı: Bak sen şuna ya tamam tamam kapatıyorum ben sinir ettin beni akşam akşam.
Efe: Aaaa neden kuzucuğum neye sinir oldun meele bakayım ay pardon anlat bakayım.
Aslı: “Sus Efe sus kapıyorum. İyi akşamlar.” Der ve kapar.
Aslı: Şuna bak ya bir de dalga geçiyor. Kesin hatırlamadı sevgililer gününü. Ben gösteririm sana.

Efe, amacına git gide yaklaşmaktadır. Aslı’yı sinir ederek sevgililer gününü iyice unuttuğu izlenimi vermiştir. Sabah olur. Aslı, son bir kez kontrol etmek için Efe’ye gider.

Efe: Aaa hoş geldin kuzucuğum nasılsınız bugün efendim?
Aslı. Efeeee şansını zorlama istersen bak zaten sinirliyim sana.
Efe: Oyy yerim ben seni dur yanaklarını da sıkayım özlemişsindir.
Aslı: Gelende kabahat ya bak hala dalga geçiyor sinir şey.
Efe: Dur dur tamam takılıyorum sevgilim ya.
Aslı: Nihayet sevgilin olduğum aklına geldi.
Efe: Unutur muyum hiç sevgilim...

Aslı, bu sözlerden umutlanır ve Efe’nin bugünün sevgililer günü olduğunu hatırladığını düşünür. Efe ise bu sözlerden Aslı sevgililer günü olduğunu hatırlamasın diye lafı kıvırır;

Efe: Gerçi dünden beri aklımda şu toplantı var yemek yemeyi bile unuttum akşam valla.
Aslı: Yaaa. (Aslı yine bir ümitsizliğe kapılır) O kadar mı heyecanlısın?
Efe: Evet güzelim başka şey düşünemiyorum diyorum ya sana...
Aslı: Heyecanlanma canım her şeyin yolunda gideceğine eminim.
Efe: İnşallah Aslı çünkü biliyorsun ben hastanede ölümle pençeleşirken kalan 50 kişi de gitti. Borçlar da cabası. Bu iş bizim için kurtulmanın tek yolu.

Efe’nin bu sözleri karşısında duygulanmıştır Aslı ve ona olan kızgınlığı gitmiştir. Efe bu günün önemini hatırlamasa bile gurur yapmayacak, sürprizi o hazırlayacaktır çünkü Efe’nin bu heyecanına hak vermiştir.

Efe ve Aslı bir süre hiç konuşmadan kahvaltı ederler. İkisinin de kafasında bir sürü soru vardır? Ne yapacağım, nasıl yapacağım, beğenecek mi gibi... Derken Efe’nin çalan telefonu ile irkilir ikili;

Efe: Alo. Efendim Salih Bey.
Atakan: Ne Salih’i Efe benim. (Aslı, dikkatli bir şekilde dinlemeye başlar)
Efe: Size de günaydın Salih Bey. Nasılsınız efendim iyisinizdir inşallah.
Atakan: Hayır efendim hiç iyi değilim. Ne oluyoruz Efe?
Efe: Sağolun sağolun ben de iyiyim.
Atakan: Efe ne diyorsun abicim ya kendine gel önemli bir sorunumuz var.
Efe: Aaa tabii efendim biliyorum ben o restoranı.
Atakan: Efe ne restoranı ya dükkan dükkan çabuk gel acil bir şey konuşmamız lazım.
Efe: (Kısık sesle) Geleceğim ya bir sus abicim. (Aslı tuhaf bir ifadeyle anlamamışçasına bakar)
Efe: (Toparlamak istercesine) Tabii saat 20:00 gibi orada olurum.
Atakan: Allah’ım sen bana sabır ver.
Efe: “İnşallah inşallah... Akşama görüşürüz Salih Bey iyi günler.” der ve telefonu kapar.

Efe: Salih Bey arıyor da akşamki toplantı yerini bildirmek için.
Aslı: Ya bir şey soracağım canım bu Salih Bey kaç yaşındadır?
Efe: Bilmem ki güzelim hiç görmedim ama sesi 50-55 gibi geliyordu. Neden sordun?
Aslı: Evli mi acaba ya da bir sevgilisi var mı diye. (Sevgililer günün ima ederek)
Efe: (Aslı’nın imasını anlar ve konuyu kapatmak ister) Aman Aslı düşündüğün şeye bak bize ne değil mi hadi çıkalım artık önce bir dükkana uğrayayım seni de okula bırakayım.
Aslı: Okul yok ki bugün Cumartesi. (Tarihleri karıştırdığını düşünüp sevinir) Bilmiyor muydun yoksa?
Efe. Aaaa yok canım olur mu biliyorum. Bir an aklımdan çıkmış. Eee sen de gel o zaman dükkana.
Aslı: (Sürpriz hazırlayacağı için bir an önce Efe’den kurtulmaya çalışır) Şeeyy ya bak görüyor musun aklıma geldi bizim Su’ya bir işimiz vardı yurt başvuruları ile ilgili onunla bir şey edeyim ben.
Efe: Aaa sahi ne oldu o iş.
Aslı: “Başvurduk işte bakıyoruz canım: Neyse hadi çıkalım.” der ve evden ayrılırlar.

Efe soluğu dükkanda alır Aslı ise sürpriz hazırlama derdindedir. Efe dükkandan içeri girer;

Atakan: Şükür kavuşturana! Salih Bey nasıllarmış iyiler miymiş?
Efe: Salih Bey kim ya?
Atakan: Ben de onu diyorum, Salih Bey de kim?
Efe: Haa sen Salih Bey’i diyorsun. Off Atakan anlatacağım o yüzden geldim zaten.
Atakan: Heee yani ben çağırdım diye gelmedin.
Efe: Oğlum ne oluyor ya yine bugün çok hassassın ne odlu böreklerin mi yandı?
Atakan. Sen geç dalganı Efe... Benim burada hayatım söz konusu.
Efe: Oooo sadece börek değil kurabiyeler de yandı desene.
Atakan: Bir daha yanmayacak bu gidişle çünkü ne börek ne kurabiye yapacağım abicim böyle dalga geçmeye devam edersen...
Efe: Aman da aman misyöm alınırmış da... Tamam be oğlum anlat hemen. Sonra ben anlatayım sırayla grup terapi gibi...
Atakan: Bugün hiç komik değilsin Efe.
Efe: Doğaldır çok stresliyim. Hadi başla.
Atakan: Su!
Efe: Su? Evet Su?
Atakan: “Senden çok güzel bir sürpriz bekliyorum” dedi.
Efe: Sürpriz mi? Güzel mi? Senden mi? (Efe gülmeye başlar)
Atakan: Ne gülüyorsun be?
Efe: Oğlum senin yapacağın en güzel sürpriz çikolatalı kek olur yanında da SU böreği.
Atakan: Ohhooo dertleşelim, akıl alalım diye çağırıyoruz şunun yaptığına bak, geldiğinden beri Cem Yılmaz kesildi başımıza da hep aynı bayat esprileri yapıyorsun Efe hiç komik değil.
Efe: (Ciddileşir) Mösyöcüğüm bugün dünya stand-up günü değil! Bu gün komik değil romantik olmak lazım şimdiden kendimi havaya sokayım da kurtulalım şu sit-comvari sahnelerden (Very Happy:D:D)
Atakan: Ne sahnesi be?
Efe: Boşver ya şimdi Atakan senin sorunu hemen çözmeliyim ki benimkine de zaman kalsın gerçi senin sorununun çözüleceği konusunda tereddütlerim var ama...
Atakan: Sağol Efe içime su serptin.
Efe: Su mu serptim aaa Su diyorduk değil mi? Bak oğlum ben gözlemliyorum bu kız artık yemek sürprizlerinden bıkmış durumda. Bir kere sürpriz yemek dışında bir şey olsun hatta mümkünse sen restorana bile götürme bunu geçen bölümlerde izledim restoranın aşçısıyla bile kavga ettin kızı kaçırdın valla olmaz ki böyle.
Atakan: Nerde izledin ya sen bizi mi takip ediyosun?
Efe: Cumartesileri aç TV’de boy boy varsın oğlum ama bu Cumartesi bakma 2 haftada bir yayınlanıyor bu aralar haftaya izlersin inşallah.
Atakan: Efe ne diyorsun abicim ya?
Efe: Tamam bırak şimdi kafanı çalıştır....

Efe ve Atakan sürprizleri hakkında konuşurlar. Efe, Salih Bey olayını anlatır ve Atakan’ı bu konuda pot kırmaması için uyarır. Ve Efe hediyesini almak üzere dükkandan ayrılır. Aslı da Efe de akşam için hazırlık yapıyorlardır. Acaba çiftimiz birbirleri için nasıl bir sürpriz hazırladılar? Aslı Efe’nin hatırladığını anlayacak mı? Başlarına bir aksilik gelecek mi? Hepsi ve daha fazlası çook sonra Very Happy:D

Devam Edecek...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
apple-core
Süper Moderatör
Süper Moderatör



Mesaj Sayısı : 8
Yaş : 37
Ruh Hali : Efe-Aslı sevgililer günü senaryosu... Acili10dk7
Kayıt tarihi : 06/10/08

Efe-Aslı sevgililer günü senaryosu... Empty
MesajKonu: Geri: Efe-Aslı sevgililer günü senaryosu...   Efe-Aslı sevgililer günü senaryosu... Icon_minitime1Cuma Şub. 06, 2009 6:27 pm

Saatler hızla ilerlemektedir. Dizideki tüm çiftler sevgililer günü hazırlığı telaşındadırlar. En çok da Efe&Aslı... Efe, dışarıdaki işlerini bitirmiş evdeki hazırlıkları yapmak üzere eve gelmiştir. Tam hazırlıklara başlayacakken Deniz gelir;

Efe: Deniz sen miydin ya?
Deniz: Evet abicim birini mi bekliyordun?
Efe: Yok aksine birini beklemiyordum.
Deniz: Nasıl?
Efe: Aman boşver bırak şimdi bunu.
Deniz: Efe o torbalar ne?
Efe: Şey ya sürpriz. Aslı’ya.
Deniz: Aaa bugün...
Efe: Evet bugün abicim...
Deniz: Neyse ben de dışarı çıkacaktım zaten sen bak işine.
Efe: Sağol Deniz ya sen iyi misin?
Deniz: İyiyim iyiyim. Hadi ben çıkıyorum Efe kolay gelsin
Efe: Görüşürüz abicim.
Deniz: Görüşürüz.

Deniz, Efe ile Aslı’yı baş başa bırakmak için evden ayrılır. Tam kapıyı çekerken birden karşısında Aslı’yı görür;

Deniz: Aslı!
Aslı: Deniz. Nereye?
Deniz: Ne işin var senin burada?
Efe: Off sorma Deniz ya Efe’ye sürpriz hazırlayacağım da evde mi?
Deniz: (Gülmemek için kendini zor tutar. İkisinin de birbirinden habersiz sürpriz telaşında olması güldürür onu. Efe’yi de ele vermek istemez) “Şeeyyy içere dur ben bir bakayım” der ve anahtarla kapıyı açar. Maksat Aslı’dan önce eve girip Efe’yi uyarmaktır.

Aslı: Deniz dur ya sen dışarı çıkmıyor muydun?
Deniz: Dışarı? Çıkıyordum, çıkıyordum da hava soğukmuş üstüme daha kalın bir şey alayım
dedim.
Aslı: Şu poşetleri de gizlice saklasana girmişken.
Deniz: “Tamam ver” ev poşetleri mutfağa saklar.

Deniz “Efeeee” diye bağırır.

Efe: Ne oldu abicim?
Deniz: Aslı geliyor.
Efe: Ne?
Deniz: Kaldır şunları kaldır.
Efe: Du,r hay Allah’ım ya...

O sırada Aslı gelir.

Aslı: Efe.
Efe: Aaa canım ne işin var senin burada.
Deniz: Neyse ben çıkıyorum görüşürüz (Efe ile bakışır)
Efe-Aslı: Görüşürüz.
Aslı: Efe sen hala hazırlanmadın mı saat 19’e geliyor. 20’de buluşmayacak mıydınız?
Efe: Aaa evet bebğim ya koşa koşa geldim eve Atakan’la işe güce dalmışız da.
Aslı: Hadi hadi giyin çabuk. Gömleğin, ceketin falan ütülü mü?
Efe: Gömlek? Ceket?
Aslı: Takım elbise almadın mı Efe yemek için.
Efe: Heee evet takım elbise Ütülü güzelim sen merak etme. Ben giyinip geliyorum.
Aslı: Tamam.

Efe, odasına doğru gider ve ne yapacağını şaşırır. Aslı, Efe’nin giyinip gitmesini bekliyordur ama Efe sürpriz için mekan olarak kendi evini düşünmüştür. Bir anda bütün planları altüst olur.

Efe: Nasıl oldu mu hayatım?
Aslı: Çok yakıştı sevgilim (Der ve Efe’yi öper)
Efe: O zaman ben çıkayım yavaştan. Sen ne yapacaksın?
Aslı: Bilmem giderim ben de birazdan Ayşe Teyze bekler.
Efe: Tamam gel seni de bırakayım.
Aslı: (Evde kalması gerektiği için panikler) Yok sevgilim ben kendim giderim ya sen geç kalacaksın zaten.
Efe: (Aslı’yı evden uzaklaştırmak ister) Aman yok canım 2 adım yol için geç kalmam merak etme.
Aslı: Bak kendin diyorsun 2 adım yok diye. Ben kendim giderim hayatım sen çık hadi.
Efe: “İyi madem” der yüzündeki umutsuz ifadeyle ve evden çıkar. Kapı önünde;

Efe: Şimdi ayvayı yedin Efe Kaygısız. Ne yapacağım abicim ben bütün planlar suya düştü. Mecbur Aslı’nın evden çıkmasını bekleyeceğim.

Oysa Aslı’nın evden çıkmaya niyeti yoktur. O da sürpriz hazırlığı telaşındadır.

Efe, kapıda Aslı’ın çıkmasını beklerken telefonu çalar;

Efe: Ne var Atakan?
Atakan: Efe hediyeni burada unutmuşsun bilmem farkında mısın ama?
Efe: Neee??? Atakan sen başından ayrılma ben hemen geliyorum.
Atakan: Tamam çabuk bizim de işlerimiz var herhalde!
Efe: Tamam be tamam işleri varmış sürprizini bile bensiz yapamıyorsun.
Atakan. Sen de daha hediyene sahip çıkamıyorsun.
Efe: “Tamam Atakan geliyorum Atakan sus Atakan.” Der ve evin önünden ayrılmak zorunda kalır.

Aslı, hemen hemen hazırlığını bitirmiştir. Efe’nin toplantıda olduğunu sanarak geç geleceğini tahmin eder o yüzden Efe’yi beklemeye başlar. O sırada Efe, dükkana gidip hediyesini almıştır ve yeniden evinin önüne gelmiştir. Aslı’nın çıkıp çıkmadığı konusunda kararsızdır;

Efe: “Off ya acaba gitti mi eve? En iyisi bir arayayım” der ve Aslı’yı arar.
Aslı: Efendim hayatım.
Efe: Nasılsın canım.
Aslı: İyiyim ne olsun oturuyoruz.
Efe: Oturuyor musunuz? Kim kim?
Aslı: Ayşe Teyze’yle ben (Efe’ye eve gitmiş izlenimi verir ki Efe eve gelince sürpriz olsun)
Efe: Yaaaa. Gittin yani eve?
Aslı: Evet canım oluyor baya. Sen ne yapıyorsun? Nasıl gidiyor toplantı?
Efe: Toplantı süper. Anlatacağım sana yarın detaylarıyla. Şimdi kapatmam lazım sevgilim lavaboya diye ayrıldım yanından.
Aslı: Tamam aşkım hadi kolay gelsin. Görüşürüz.
Efe: “Görüşürüz” der ve telefonu kapatır. Aslı’nın evde olmadığını zannederek eve girip bir an önce sürprizini hazırlamaya karar veriri.

Efe&Aslı nasıl bir karşılaşma yaşayacaklar? Hazırlıksız yakalanan Efe mi olacak yoksa Aslı mı? Birbirlerine ne gibi bir sürpriz hazırladılar? Peki gece onlar için ne sürprizler hazırladı? Hepsi ve daha fazlası umut ediyorum ki az sonra Very Happy


Devam Edecek...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
apple-core
Süper Moderatör
Süper Moderatör



Mesaj Sayısı : 8
Yaş : 37
Ruh Hali : Efe-Aslı sevgililer günü senaryosu... Acili10dk7
Kayıt tarihi : 06/10/08

Efe-Aslı sevgililer günü senaryosu... Empty
MesajKonu: Geri: Efe-Aslı sevgililer günü senaryosu...   Efe-Aslı sevgililer günü senaryosu... Icon_minitime1Cuma Şub. 06, 2009 6:29 pm

Efe, Aslı’ya olan sürprizini hazırlamak için eve girer. Merdivenlerden çıkmaya başlar ve birden bir müzik sesi duymaya başlar. Bu müziği bir yerden hatırlıyordur. Aynı anda salona doru yönelir ve karşısında tangodaki elbisesini giyen Aslı’yı görür. O anda şarkının da tango yaptıkları şarkı olduğunu hatırlar. Efe şok içindedir;

Efe: Aşkım!
Aslı: Bana bu dansı lütfeder misiniz beyefendi?
Efe: (Şaşkınlığı hala atamamıştır üstünden. Aslı’ya gülümseyerek derin derin bakmaya başlar. Biraz duraksadıktan sonra;) “Tabii hanımefendi” der ve dans etmeye başlarlar.

İkisi de tango yapmayı unutmamışlardır. O günkünden daha da tutkulu dans ederler. Bütün dans boyunca birbirlerinin gözlerine kenetlenirler. Ve bu seferki dansı diğerinden ayıran bir şey vardır; sonu! Dansın sonundaki kısımda Efe, Aslı’yı öper. Aslı doğrulur ve Efe’ye sımsıkı sarılır;

Aslı: Seni çok seviyorum aşkım.
Efe: Ben de seni bir tanem, hem de her şeyden çok.
Aslı: Sevgililer günün kutlu olsun.
Efe: (Sarılmayı bırakır ve Aslı’nın ellerini tutarak yüzüne bakar) Aşkım aslında ben unutmadım yani sana sürpriz yapacaktım ama...
Aslı: (Aslı Efe’nin sözünü keser) Biliyorum.
Efe: Nasıl ya? Neyi biliyorsun?
Aslı: Salih Bey’in aslında benim sevgililer günü sürprizim olduğunu.
Efe: Nereden biliyorsun aşkım ya? Atakan değil mi ben ona gösteririm.
Aslı: Hayır canım hayır. Bana sürpriz hazırlamak için aldığın şeylerin poşetlerini gördüm masanın altına tıkıştırmışsın çok güzel kamufle etmişsin gerçekten de.
Efe: Offf bebeğim ya ne yapayım sen birden içeri girince masanın altına soktum sonra da saklayamadım zaten. Off sürprizim berbat oldu.
Aslı: “Berbat falan olmadı. Aslına bakarsan ben sürprizimi kendim berbat ettim biraz haklısın ama elimizde benim sürprizim var bu seferlik onunla idare edelim ne dersin? Seninki kadar orijinal olmaz ama...” der ve masaya doğru yönelir
Efe: “Aslı” der ve Aslı’nın kolundan tutar. Onu kendine doğru çeker;

Efe: Ben seni çok seviyorum hem de o kadar çok seviyorum ki senin kokun olmadan bir günü nasıl geçiririm bilemiyorum.
Aslı: Hele ben! Onca yıl nasıl sana sarılmadan, seni öpmeden sadece yanında durmuşum. Nasıl senin o sıcaklığını fark etmemişim kendime şaşıyorum. Seni o kadar çok seviyorum ki Efe sen hep mutlu ol istiyorum. Tıpkı senin beni hep mutlu ettiğin gibi ben de seni hep mutlu etmek istiyorum. Biliyorum çok üzdüm seni ama inan bu hayatta isteyeceğim en son şey. Bundan sonra her şey çok daha güzel olacak; hissediyorum.
Efe: Olacak aşkım, çünkü bu aşkı birbirini her şeyden çok seven iki insan yaşıyor. Kalpleri birbirleri için çarpan... Birbirlerinden hiç vazgeçmeyecek ve hep birlikte olacak...
Aslı: (Efe’ye sarılır) Sen benim her şeyimsin Efe...
Efe: “Sen de benim bir tanem...” der ve dans etmeye devam ederler.

Akşamın ilerleyen saatlerinde Aslı’nın hazırladığı sofraya otururlar ve yemek eşliğinde sohbet ederler;

Efe: Aslı ya hatırlıyor musun bir keresinde..
Aslı: (Sözünü keser) Sakın tahmin ettiğim şeyi söyleme Efe sakın!
Efe: Aşkım sanırım tahmin ettiğin şey.
Aslı: Neymiş?
Efe: Söyleyeyim mi söylemeyeyim mi karar ver.
Aslı: Tamam söyle bari.
Efe: Ya ben kıyamam ki sana sen üzülürsün kızarsın şimdi. Susayım ben en iyisi.
Aslı: Ay yerim ben seni ya valla bu konuda seni yıllarca susturamadım meğer işin sırrı sevgili olmaktaymış iki dakikada kuzu kesildin.
Efe: Eee ne yapalım insan çok sevince...
Aslı: Kıyamam ben sana ya... Söyle hadi söyle içinde kalmasın.
Efe: Yok yok boşver.
Aslı: Söyle hadi aşkım ya bak valla kızmayacağım.
Efe: Emin misin?
Aslı: Evet hadi.
Efe: Tamam sen istedin. Hani bir keresinde okuldan kaçmıştık da acıkmıştık. Sen de “ben yemek yaparım size” deyip bizim eve götürmüştün bizi. Sonra da hahaha....
Aslı: Yaaa ya Efe ya...
Efe: Pardon aşkım pardon. Sonra pilav yapmıştın ona pilav demeye dilim bile varmıyor gerçi pirinçli kek diyelim biz ona...
Aslı: Efee ya çok kötüsün.
Efe: Ama sen anlat demedin mi aşkım.
Aslı: Anlat dedik de dalga geç demedik.
Efe: Bu da ciddi anlatılacak bir konu değil ki bu kendimi tutmuş halim.
Aslı: Tebrikker!
Efe: Asıl sonrası var ama ben sen üzülme diye hiç anlatmamıştım onu sana.
Aslı: Ne? Nasıl sonrası anlamadım.
Efe: Bir tava vardı ya o tavayı yakarak madde değişimine uğratmıştın. Çelik kömüre dönmüştü birden hani.
Aslı: İmaları geçerek anlat lütfen canım.
Efe: İşte o tavayı bahçeye gömmüştüm ben sen yok et deyince.
Aslı: İnanmıyorum sana Efe. Bravo yani!
Efe: İşte ertesi gün de babamın bahçeyle uğraşacağı tutmuştu.
Aslı: (Utangaç bir ifadeyle) Eeeeee???
Efe: Sonra o tavayı buldu tabii anneme sormuş bu ne hanım diye. Annem de geçen gün Deniz, sen, ben evde olduğumuzu bildiği için anlamıştı senin yaptığını.
Aslı: İnanmıyorum Efe ya! Anlattın mı yoksa?
Efe: Anlayınca ben de olayı masumane göstermek için pilav maceramızı anlattım tabii.
Aslı: Benim hemen Şükran Teyze’ye bir pilav yapmam lazım.
Efe: (Güler) İnanmıyorum Aslı ya çocukken olan olay.
Aslı: Olsun belki hala yeteneksiz olduğumu düşünüyordur.
Efe: “Eğer bu akşamki gibi donatırsan sofrayı ertesi gün seni istemeye gelebiliriz ona göre” der ve gülerler.
Aslı: Üzülmemeyim diye anlatmadın mı bana bunu.
Efe: Evet; yani zaten o tava yanınca öyle üzülmüştün ki ben de sana anlatmadım devamını.
Aslı: Kıyamam ben sana ya...
Efe: Ben de... (der ve ayağa kalkar) Eveeet sürprizimi yapamadım ama sevgilimi de unutmadım tabii...
Aslı: Nasıl ya?
Efe: (Koridora doğru yürüyerek anlatmaya başlar) Geçen gün yolda geziyordum. Bir kuyumcunun önünden geçiyordum hatta. Sonra bir ses! Döndüm baktım kimse yok. Yoluma devam edeyim dedim ama baktım aynı ses bir daha sesleniyor. Bu sefer durdum ve nerden geldiğini incelemeye başladım. Ama etrafta kimseler yok.
Aslı: Eeeee...
Efe: İşte sonra bakındır bakındım bakındım. İnanmayacaksın ama ses vitrinden geliyordu.
Aslı: Vitrinden mi?
Efe: Evet vitrinden. (Der ve montunun cebinden bir kutu çıkarır. Tekrardan solona doğru yürümeye başlar) Sonra baktım ki ses güzel, sade, pırıl pırıl bir kolyeden geliyor.
Aslı: Kolye mi? Nasıl oluyor o öyle?
Efe: Ben de anlamadım ki nasıl oluyor? Neymiş derdi diye sorayım dedim. “Beni dünyanın en güzel boynuna götür” dedi. Aaa şans işte ben de tesadüf eseri bu kızı tanıyorum. “Tamam söz” dedim ve onu oradan aldım. Şimdi de sözümü tutuyorum (der ve kolyeyi Aslı’nın boynuna takar).

Aslı bu kadar güzel sözler karşısında ne diyeceğini bilemez. Gözleri dolu dolu olur ve ağlamaya başlar.

Efe: Aaaa ama o da bana bir söz vermişti.
Aslı: (Gözyaşlarını siler ve sorar) Ne sözüymüş bu?
Efe: Onu götürdüğüm kızı çok mutlu edecekti ama sen ağlıyorsun. Tutmadı mı sözünü?
Aslı: Tuttu tuttu. O kadar mutlu etti ki beni zaten mutluluktan ağlıyorum.. Aşkım seni çok seviyorum (der ve Efe’ye sarılır)
Efe: Ben de senin beni çok sevmeni seviyorum. Seni çok seviyorum aşkım (der ve sarılırlar)

Geceye yaklaşmışlardır. İkisi de o gece şu ana kadar hiç olmadıkları kadar yakındırlar. Bütün gece birbirlerine sarılırlar, öperler, güzel sözler söylerler...

Aslı: Ben gideyim artık geç oldu.
Efe: Ne! Gitmek mi?
Aslı: Evet aşkım baksana saat kaç oldu.
Efe: Ama daha bitmedi ki!
Aslı: Ne bitmedi?
Efe: Hiiiiççç...
Aslı: Söyle bakayım çıkar ağzındaki baklayı...
Efe: Bir şey yok aşkım. Bu gece burada kalsan olmaz mı? Sen ben battaniye...
Aslı: Aman Efe ya... Ya şimdi kalsam Ayşe Teyze kızabilir.
Efe: Yok canım bugün bizim günümüz kızmaz kızmaz...
Aslı: Emin misin?
Efe:: Evet güzelim. Ara sen bi.
Aslı: Su’yu arayayım o zamanç O anlatsın uygun bir dille ben çekinirim şimdi.
Efe: İyi fikir. Ya kimin sevgilisi (der ve sarılır)

Aslı, Su’yu arar...

Aslı: Alo Su.
Su: (Sinirli bir sesle) Efendim canım.
Aslı: Su iyi misin? Sesin kötü geliyor.
Su: Değilim Aslı hiç iyi değilim!
Aslı: (Biraz doğrulur ve dikkatlice dinlemeye başlar. Efe de Aslı’ya bakmaktadır). Ne oldu canım?
Su: Bütün plan berbat oldu!
Aslı: Nasıl ya? Ne oldu ki?
Efe: Ne olmuş aşkım (Aslı “dur” işareti yapar)
Su: Hani biz seninle bir sürpriz bulmuştuk ya Atakan’a yemek tarifi kitabından benim için bir yemek yapmasını isteyecektim. Birlikte yapacaktık.
Aslı: Evet???
Su: Beyefendi “Hayır yapamam” demez mi!
Aslı: Atakan mı? Hayır mı dedi? Nasıl ya?
Su: Bilmiyorum Aslı adama ne oldu bir anda anlamadım. “İmkansız asla olmaz” deyip durdu.
Aslı: Allah Allah çok garip ya... Sıkma canını ya sen elinden geleni yapmışsın.
Su: Elimden geleni yaptım da aldığım onca malzemeye yazık oldu. Onu geçtim gece boş boş geçti. Sağ olsun kendisi de pek utangaçmış bir şarkı bestelemiş bana ama söyleyemiyor yarım saattir. Mahvoldu gece ya.
Aslı: (Gülmeye başlar ama sessizce) Tamam canım sakin ol. Git bir mizk aç ne bileyim dans edin falan... Hadi canım toparlarsın sen... Tamam canım öpüyorum... Görüşürüz... (der ve kapar)
Efe: Ne olmuş Aslı?
Aslı: Sorma ya birazdan duyacaklarına inanamayacaksın.
Efe: Allah Allah ne olmuş ki?
Aslı: Biz Su ile bir plan yapmıştık Su ile Atakan’ın sevgililer günü için.
Efe: Ne planıymış bakalım bu?
Aslı: Su, yemek tarifi kitabından bir yemek seçecekti ve birlikte yapacaklardı. O kadar malzemeleri falan aldık ama Atakan tutturmuş “Hayatta olmaz!” diye.
Efe: (Gülmeye başlar)
Aslı: Ne oldu ya ne gülüyorsun. Yazık valla komik değil bence kızım emeklerine yazık oldu:
Efe: Ben ona gülmüyorum ki! Yani ona gülüyorum da... Off inanmıyorum ya kendimi suçlu hissettim şimdi ama Atakan da kabahat ya duruma göre planı değiştirsene oğlum, değil mi ama?
Aslı: Ne planı ya?
Efe: Bu mösyö Atakan benden yardım aldı sevgililer günü için. Ben de ona “Ne yap ne et yemek ile ilgili bir şey sakın yapma. Kız bunaldı artık” dedim.
Aslı: Efe inanmıyorum sana...
Efe: Kızım ben ne bileyim sizin böyle bir plan yaptığınızı. Ona şarkı bestele söyle dedim hatta yardım da ettim.
Aslı: Utancından söyleyemiyormuş.
Efe: Ne! Hahaha inanmıyorum ya! Ama benim de öyle sesim olsa ben de utanırım ne yalan söyleyeyim.
Aslı. Bak bak. Senin sesin güzel demek. Söyle bakalım bir şarkı madem öyle.
Efe: (Doğrulur) Yok güzelim öyle demek istemedim ki şeeey...
Aslı: (Sözünü keser) Kıvırma Efe. Hadi başka bekliyorum!
Efe: Hayda! Kızım nerden çıktı şimdi şarkı ya.
Aslı: Ben hala bir melodi bile duyamadım Efe Bey!
Efe: Kurtuluş yok galiba.
Aslı: Hayııırrr!
Efe: Peki madem. Hmm ne söyleyeyim...
Aslı: Bilmem artık. Benim için söyleyeceksin hatırlatayım da.
Efe: O zaman “işte kuzu kuzu geldim dilediğince kapandım dizlerineee”...
Aslı: Sus sus! Ya Efe ya.
Efe: Tamam aşkım işin dalga kısmını askıya alıyorum ve güzel bir şarkı bulup söylüyorum sana. Ama şimdiden söyleyeyim vereceğim rahatsızlıktan ötürü benden ayrılmak istersen atlarım şu candan.
Aslı: Ne ayrılması be deli! Ben senden ayrılır mıyım hiç?
Efe: Ben seni bırakır mıyım peki?
Aslı: Bırakmazsın değil mi?
Efe: Asla!
Aslı: Ben de sevgilim (der ve öpüşürler. Sonra Efe geri çekilir ve Aslı’nın gözlerine bakar. Derken şarkıya başlar;)


Efe, Aslı’ya hangi şarkıyı söyleyecek? Aslı gece Efe’de kalacak mı? Kalacaksa ilişkilerini farklı bir boyuta taşıyacaklar mı? Gecenin asıl sürprizi ne? Hepsi ve daha fazlası Efe&Aslı sevgililer günü senaryosu 6. kısımda. Sakın kaçırmayın Very Happy

Devam Edecek...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
apple-core
Süper Moderatör
Süper Moderatör



Mesaj Sayısı : 8
Yaş : 37
Ruh Hali : Efe-Aslı sevgililer günü senaryosu... Acili10dk7
Kayıt tarihi : 06/10/08

Efe-Aslı sevgililer günü senaryosu... Empty
MesajKonu: Geri: Efe-Aslı sevgililer günü senaryosu...   Efe-Aslı sevgililer günü senaryosu... Icon_minitime1Cuma Şub. 06, 2009 6:29 pm

Dünya üzemez beni
Ölüm korkutabilir mi
Sen olmadan bu kalp hissedebilir mi

Güneş batmış bana ne
Ellerin yok kime ne
Yerine koyamadım
Razı olamadım sensizliğe

Kalpler yanmış yağmur ıslatmış
Tanrı korurmuş ya sevenleri
Son nefesimde elimi sen tutacaksın
Son sözlerimi bir sen duyacaksın
Meleklerin sözü var

İkisi de meşhur battaniyenin altındadır. Efe, şarkıyı söylemeye başlayınca Aslı’nın gözleri dolar ve ağlamaya başlar. Efe, Aslı’nın gözyaşlarını silerek devam eder şarkıya... Şarkı bitiminde Aslı, Efe’nin göğsüne yaslanır;

Aslı: Seni çok seviyorum Efe.
Efe: Ben de seni sevgilim.

Ve öpüşmeye başlarlar... Sonra Aslı, başını Efe’nin omzuna yaslar ve boynuna bir buse kondurur.

Aslı: Senin kokunu duyarak uyuyacağım kadar güzel bir uyku yok. Kokun bile bana güven veriyor Efe. Sen hep yanıma ol istiyorum, hep senin sıcaklığını hissedeyim istiyorum.
Efe: Ben de hep yanımda ol istiyorum. Ellerimin içinde hep senin ellerin olsun. Omzuma baktığımda senin bağını görebileyim ki seni her sevdiğimi söylemek istediğimde bunu sen de duy. Güzel gözlerine bakarak söyleyeyim bunu o da var tabii.
Aslı: Söylesene.
Efe: (Aslı’nın gözlerinin içine bakar. Uzunca süre bir şey söylemez. Birbirlerinin gözlerine bakarlar) Seni her şeyden çok seviyorum Aslı. Herkesten çok... Seninle yaşadıklarımız hangi masalda var ki? Biz kendi masalımızı yazıyoruz ve masallar mutlu sonla biter. Bizim masalımızın mutlu sonla bitmesi için her şeyi yapacağım. Ve bu masala şahit olan herkes de bizim birbirimiz için yaratıldığımızı anlayacak. Hem daha Efekoy’a gideceğiz söz verdim ya sana. Orada imkansız olduğunu bile bile seni nasıl unutmaya çabaladığımı anlatacağım sana. Sonra ikimizde “iyiki unutamamışsın Efe” diyeceğiz. Sonra bir de şey var...
Aslı: Ney?
Efe: Gecenin asıl sürprizi...
Aslı: Neymiş o?
Efe: Sabah göreceksin bir tanem.
Aslı: Ama sabaha kadar sabredemem ki.
Efe: Sabredersin...
Aslı: Ama sevgilim...
Efe: Hadi artık uyuyalım.
Aslı: Sana sarılarak uyuyacak olmasam meraktan uyuyamazdım ama neyse ki sen varsım yanımda.
Efe: Bu gece hayatımın en güzel uykusunu uyuyacağım...
Aslı: Ben de...

Der ve birbirlerine sarılırlar. Aslı, Efe’nin göğsüne yaslanır ve Efe’nin kalp atışlarını dinleyerek uykuya dalar. Efe ise Aslı’nın saçlarını okşayarak... Sabah olur... Aslı, gözüne giren Güneş ışığı ile yavaş yavaş uyanmaya başlar. Gözlerini açtığında Efe’nin yanında olmadığını fark eder. Tam doğrulacakken yanıbaşında bir not görür;

“Bun verebileceğim tek kişi sensin! Yani sahibi...”

Aslı merak içinde kağıdın altındaki kutuyu açar ve gördüğü karşısında sevinçten ağlamaya başlar. Kutunun içindeki Efe’nin Aslı’ya aldığı ama daha sonra geri verdiği çiçekli yüzüktür. Aslı, mutluluktan ne yapacağını şaşırır. Bir an önce Efe’ye sarılmayı istiyordur. Evin içinde Efe’yi arar derken merdivenlerin önünde bir not daha bulur;

”Kapıdaki taksiye bin. O seni nereye getireceğini biliyor. Eğer beni özlediysen çabuk ol!”

Aslı şaşkınlıkla etrafına bakınır. Çantasını alıp evden çıkar. Evin önünde gerçekten de bir taksi duruyordur. Aslı taksinin kapısını açar ve sorar;

Aslı: Pardon nereye gideceğiz acaba?
Taksici: Sürpriz olduğu söylendi bana.
Aslı: “Tamam” der ve biner...

Yol boyunca yüzüğe bakar ve mutluluktan sürekli kendi kendine gülüyordur. Yüzüğü daha takmamıştır parmağına çünkü Efe’nin takmasını bekler. Üzerindeki şaşkınlığı atınca kafasındaki düşüncelerle kısa bir uykuya dalar. Gözlerini açtığında gördüğü ilk şey karşısında günün en güzel anını yaşar. Gördüğü şey bir tabeladır. Hem de üzerinde “Sapanca” yazan bir tabela...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Efe-Aslı sevgililer günü senaryosu...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Efe&Aslı Aşkı Fan Club :: Kavak Yelleri :: Kavak Yelleri Senaryoları-
Buraya geçin: